Fıkra Adı..:Sihirli Sandalet
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler.
- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,
-"Sandaletleri ters giydin lan!..."
Fıkra Adı..:Bu Değil
Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu....
Fıkra Adı..:Hiiç
Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?
Fıkra Adı..:Gerdek gecesi
Temel ile Fadime evlenirler ve gerdeğe girerler,fakat Temel tutturur Fadime ye illaki ters ilişkiye gireceğim diye, Fadime ne kadar olmaz dediyse de, Temel yalvara yakara ters ilişkiye girmeyi başarır. Aradan üç gün geçmesine rağmen Temel, Fadime ile konuşmaz. En sonunda Fadime dayanamaz "Temel bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.Temelden tek bir cevap ben göt verenler ile konuşmam.
Fıkra Adı..:Viski İşeyen Alkolik
Alkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp, ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yap ta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensiz mi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş.
Fıkra Adı..:Noel Baba
John sabah kalktığında vakit çok geçtir. Ve acele ile giyinip hemen bir taksiye atlayıp işe gider. Fakat işe geldiğinde patronu onu her zaman geç kaldığı için isten kovar. İşten kovulan John üzgün bir şekilde eve döner. Eve geldiğinde yatak odasında Karısını bir Zenci ile yatarken bulur. Ve kadın artık kendisini sevmediğini, evini ve arabasını aldığını söyleyip John'u evden kovar. İyice çaresiz kalan John sokaklarda dolaşırken kendini köprüden atıp ölmeyi düşünür. Tam köprüden atlarken bir Noel Baba gelir. Noel Baba niçin ölmek istediğini sorar. John başından geçenleri anlatır.
- Noel Baba “ Şöyle 20 yaşında sarışın bir kadının olsun ister mi sin?
-John “ Elbette”
-Noel Baba “ Şöyle kendi işin, Porche ve muhteşem bir villan olmasını ister mi sin?”
-John tereddütsüz “Tabi elbette isterim.”
-Noel Baba “Ama bir şartım var.”
-John “ Nedir şartın?”
-Noel Baba “ Bir kere yapacağım!!!!” John düşünür, biraz sabredeceğim ve muhteşem şeyler kazanacağım der. Tamam der. John soyunmaya başlar ve bu işi yaparken
-Noel Baba sorar. “ John kaç yaşındansın?”
-John “41”
-Noel Baba “John 41 yaşındasın ama hala Noel Baba'lara inanıyorsun!!!!!”
Eğitim Kariyer Diploma Yurtdışı Eğitim Okul
Fıkra Adı..:Emeklilik İşlemleri
Emeklilik islemleri için uğraşan adam sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca adam ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır. Görevli kadin '' gömlek düğmelerinizi açın o zaman'' der. Şaşıran adam bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın '' tamam bu gördüğüm yeterli '' yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- ''Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...''
Fıkra Adı..:Makok
Bir gemi uzun bir yolculuğa çıkıyormuş ama bu gemide bir KAPTAN ve üç TAYFA varmış. Gemi daha sonra fırtınaya yakalanarak batmış ama nasıl olduysa KAPTAN ve TAYFA'ları kurtulmuşlar. Ama sonuç olarak bir adaya düşmüşler hemde Yamyam’ların adasına . Adaya geldiklerinin ilk gününde YAMYAM'lar bunları yakalar ve bir soru sorarlar .Soru:ÖLÜM MÜ yoksa MAKOKMU diye soru sorarlar . Ve sabaha kadar mühlet verirler . Ertesi gün ilk tayfaya sorarlar ölüm mü yoksa makok mu? Tayfa ölmektense bilmediğim şeyi olurum daha iyi der ve makok diye cevap verir. Ardından adamı bir kere sikerler ve bırakırlar. Diğer tayfaya da aynı soruyu sorarlar ve aynı cevabı alırlar ve onu da yaptıktan sonra serbest bırakırlar. Son tayfada aynı olayları yaşar ve serbest bırakılır. Sonunda KAPTANA gelmiştir KAPTAN çevresindekilere nutuk atarcasına ayağa kalkar ve "Ben bir KAPTAN olarak gururlu ve şerefli biri olarak yaşadım ve yine bu şerefimi hayatım pahasına da olsa vermem, ben ölümü tercih ediyorum” der. Bunu duyan kabile reisi "o zaman buna ölene kadar makok."
Fıkra Adı..:Temel Söz Verince Yapar
Temel bir hayat kadını ile anlaşır. Otele giderler. Odaya kapanırlar. Yarım saat sonra Temel elinde aletiyle Lobiden geçer, otelin döner kapısından çıkar ve köşeyi döner. Resepsiyoncu şaşkın bakışlarla olayı izler. Temel birkaç dakika sonra geriye döner. Odaya girer 15 dakika sonra gene aleti elinde tutarak otelin kapısından hızla dışarıya çıkar. Resepsiyoncu gene bir anlam veremez. Temel gene birkaç dakika sonra odaya kapanır. Bu olay birkaç kez tekrarlanır. Temel gene aleti ihtişamlı bir şekilde odadan dışarıya çıkar. Bu sefer resepsiyoncu sorar “ Beyefendi organınız elinizde buradan koşarak neden otelin dışına çıkıyorsunuz? " “ Ha o mu ? " der Temel ," Bayanla dışarıya boşalacağıma dair anlaşmıştım."
Fıkra Adı..:Meraklı Papağan
Adamın biri sevdiği kadınla evlenmiş ve ilk geceleri. Tam sevişecekler kadın demiş ki "aaa! aşkım şu papağan bize bakarken ben rahatça sevişemem. Adam da hemen dönmüş papağana demiş ki: Dön arkanı ve ikinci bir emre kadar sakın önüne dönme yoksa Ananı ......! Papağan bunun üzerine dönmüş ve rahatça sevişmişler. Sabah olmuş adamla kadın balayına gitmek için bavullarını topluyorlarmış. Papağanın hala arkası dönükmüş. Karı
-koca bavulun kapağını kapatamamış ve kadın adama demiş ki: Sen bunu sabit tut ki oynamasın ben dolabın üstüne çıkıp üstüne atlayacağım o zaman olur... Bunu duyan papağan aniden önünü dönmüş ve adama demiş ki: DEĞİL ANAMI SÜLALEMİ S..... BU POZİSYONU KAÇIRMAM...
Fıkra Adı..:Cilalı Ayakkabı
Türk'ün birisi Almanya'da işsiz, avare bir şekilde fakat çok şık bir şekilde (grand toulet, ayakkabılar boyalı) geziyordu. Yine bir gün bir barda ayak ayaküstünde, yere bakarak, düşünceli bir halde otururken yanına gelen mini etekli bayandan bile bihaberdi. Parlayan ayakkabısının üstünde beyaz bir şeyin siluet olarak göründüğünü fark edince yanındaki bayanın iç çamaşırı olduğunu anlayıp, hızla bayana döner ve iç çamaşırının rengini söyleyebileceği hakkında iddiaya girmek ister. Bayan, adamın "nereden bilebilecek" düşüncesiyle iddiaya girer. Ve adam parlayan ayakkabısına çaktırmadan bir daha bakar ve beyaz olduğunu söyler. Kadın parayı verir ve o sinirle kalkar gider. Ertesi gün aynı barda, aynı yerde oturan adamı gören aynı kadın sevincini belli etmeden yaklaşır ve aynı yere oturur. Alaycı bir tebessümle –“Hadi bugün de bil sana iki misli para vereceğim” der. Adam yine parlayan ayakkabısına şöyle bir süzülerek bakar ve kırmızı olduğunu söyler, kadın dünkünün iki misli parasını verir, iki misli bir sinirle çeker gider. Üçüncü gün kadın tekrar gelir, kahkahalarla karışık adama " İç çamaşırımın bugün ne renk olduğunu bilirsen on katı para vereceğim" der. Adam gayet emin bir şekilde, birazda kasılarak parlayan ayakkabısına bakıp, aniden irkilmiş bir vaziyette – “ Hanımefendi siz bugün hiç bir şey giymediniz miiii?
- Bayan “ Nereden bildin Allah kahretsin” der.
-Ohhh çok şükür ,der adamda, bende zannettim ayakkabım yırtılmış.
Fıkra Adı..:Muska
Adamın çok sevdiği köpeği hastadır. Veteriner veteriner dolaşmış çare yok, hayvancık her geçen gün biraz daha eriyor. Derken arkadaşının biri "filanca köyde nefesi kuvvetli bir hoca var" deyince bizim ki çaresiz soluğu o köyde almış ve hocayı bulmuş. "Hocam köpeğime bir oku
-üfle de iyileşsin" demiş. Hoca bir hayvana dua etmeyeceğini söyleyip adamımızı geri çevirmiş. Bizimki bozuk bir moralle giderken yolda biri "hoca biraz paragözdür, anlarsın ya!" demiş. Adamımız bir kuzu kestirip fırında pişirttirdikten sonra hocanın kapısını bir kez daha çalmış. Kuzuyu gören hoca adamla köpeği içeri davet edip bir muska yazmış ve göndermiş. Adamımız daha yoldayken hayvan iyileşmeye başlayınca muskaya ne yazdığını merak edip açmış. Muskada şunlar yazıyormuş: "Muska yazdım itine, nail oldum etine, tutsa da sikime, tutmasa da sikime."
Fıkra Adı..:3 Tanesi Bir Kilo
İki bayan manava sessiz bir şekilde fısıldar. "Lütfen iki muz verir misiniz ?" Manav muzları tartar ve 3 tane vereyim bir kilo olsun der. Bayanlardan biri heyecanla atılır. "Olsun napalım birini de yeriz.!!!"
Fıkra Adı..:Temel ve prazervatif
Temel ile Dursun tarlada çalıyorlarmış. Tesadüfen oradan geçmekte olan Romen bir kadın, bunlara elindeki adresi sormuş. Temel kadına dönüp sana bu adresi tarif ederiz ama bir şartla demiş. Kadın ne şartıymış bu? diye şaşkınlıkla sormuş. Arkadaşının düşüncesini anlayan Dursun da eklemiş: Bir kere bizimle yatarsan söyleriz. Kadın çaresiz iki uyanığın şartını kabul etmek zorunda kalmış ama kendisinin de bir şartı olduğunu söylemiş: Hamile kalmak istemiyorum. Şu prezervatifleri takarsanız sizinle yatarım. Bizim ahbap çavuşlar da kabul edip kadınla yatmışlar. Olaydan bir yıl sonra Temel ile Dursun yine tarlada çalışıyorlarmış. Temel Dursun'a dönüp:
-Dursun oğlum, ben bu işten sıkıldım. Kadın hamile kalırsa kalsın ben bunu çıkarıyorum artık..!!!
Eğitim Kariyer Diploma Yurtdışı Eğitim Okul
Fıkra Adı..:Gece
Munzur birisi geç saatlerde eve gelmiş. Bakmış karısı yatıyor. Dur demiş şunu bir uyandırayım. Hemen çırılçıplak soyunmuş ve o gün yeni aldığı ayakkabıları giymiş sadece. Karısını uyandırmış. Karısı mahmur gözlerle demiş ki: Ne var beni gecenin bu saatinde niye uyandırdın? Kendiside demişki: Bende bir değişiklik görüyor musun ? Karısından cevap: Yok demiş hiç bir değişiklik görmüyorum. İyi bak demiş benimkinin gösterdiği yere bak. Karısı aşağıya bakmış ve yeni ayakkabıları görmüş ve hayıflanarak eklemiş. Madem beni bu saatte uyandırdın, keşke kendine bir şapka alsaydın.
Fıkra Adı..:Rahibeler Günah Çıkarıyor
İçinde sadece kadınların kaldığı bir kiliseye bir bahçıvan alınacakmış. Rahibelerine güvenemeyen başrahibe epey yaşlı birini alır ve böylece onların günah işlemelerini engellediğini düşünür. Ama bir hafta sonra rahibelerin çok mutlu olduğunu ve o gelince konuşmalarını kestiklerini fark eder. Hepsini odasına çağırıp ne günah işledilerse söylemeleri için sıkıştırır. Epey ısrardan sonra ilk rahibe konuşur:
-Odasına girdim.
-ee?
-Uyuyordu.
-eee?
-Fermuarını açıp çıktım.
-Hangi elinle yaptıysan çabuk o elini günah çıkarma suyunda yıka. İkinci rahibe konuşur.
-Odasına girdim uyuyordu dışarı sarkmıştı şeyi içine sokup fermuarını kapattım.
-Her iki elinide çabuk şu kutsal suda yıka. Tam üçüncü rahibe günahını söylemekteyken içeri apar topar dördüncü rahibe gelir.
-Hiç kimse bu kadının kıçını yıkadığı suyla ağzımı çalkalamamı isteyemez.
Fıkra Adı..:Hindistan Cevizi
Yeni evli çift balayına Havaiye gider. Yerleştikleri otel müdürü gece otelin kulübünde en önde yer ayırır. Gösteri başlar bir yerli yere 5
-6 ceviz koyar sonra penisini çıkarıp "tak tak" cevizleri kırar. Gösteri çiftte oldukça etki bırakır. 30. evlilik yıldönümlerinde aynı otele giderler. Gece yine aynı kulübe giderler. Aynı yerli çıkar bu kez 5
-6 Hindistan cevizi dizer, penisini çıkarır ve yine "Tak Tak" Hindistan cevizlerini kırar. Bizimki hayretler içinde sorar "Beyefendi 30 yıl önce ceviz şimdi Hindistan Cevizi bunun sırrı nedir?" Yerli cevap verir. "Artık yakını net göremiyorum onun için Hindistan Cevizi".
Fıkra Adı..:PANAM
Temel Amerika gezisini tamamlamış, Panam şirketinden uçak biletini almış, arkadaşına telefon açarak kendisini karşılamasını istemiş. ''Ula Dursun, yarın Panam' la saat dokuzda İstanbul' a geliyrum beni havaalanında karşıla.'' ''Neyle gelirsun da!'' ''Panam'la, Panam'la.'' ''Neyle, anlamadım!'' ''Pantolonun panı, ananın ***''
Fıkra Adı..:Şeker Kuyruğu
Çay, yağ, tüp gaz vb. temel maddelerin sıralara girilerek alındığı 1980 öncesi yaşanan bir olay. Genelevin şehir merkezinde olduğu zamanlarda 85_90 yaşlarında bir teyze genelev olduğunu bilmediği yerin önünden geçerken bir bakıyor sırada bir sürü kadın duruyor. Aylık periyodik doktor muayenesi için bekleşen hayat kadınlarının en sonundakine yavaşça sokularak soruyor.
-Ne kuyruğu bu kızım? Alaylı bir şekilde dönen kadın ağzındaki sakızı çiğneyerek;
- Şeker dağıtıyorlar teyze şeker, diyor. Garibim teyzede bir kaç şeker alır torunlarıma veririm düşüncesi ile başlıyor beklemeye. Sıra kendisine geldiğinde, elinde kalemi ile bir şeyler yazan doktor, kafasını kaldırmadan
-Adın ne? diye sorar. Teyze, Adını söylediğinde doktor ihtiyar ve titrek sese bakarak
-Teyzeeeee! sen haaa! bu yasta haaa! Ağzında dişin bile yok, ne yapıyorsun? diye sorunca
- Teyze; Oğul oğul dişim yok ama ağzıma alıp, emiyorum .
Fıkra Adı..:Gitgide Akıllanıyor
Temel annesi ve babası seyahate gider. Fakat otelde boş yer yoktur. Otelci onlara ileride bulunan çıplaklar kampını tavsiye eder. Başka çareleri olmayınca oraya giderler. Birazdan Temel koşa koşa gelir ve annesine sorar: Anne neden bazı kadınların göğüsleri büyük bazılarının küçük? Annesi cevap verir. Oğlum büyük göğüslüler aptaldır küçük göğüslüler akılıdır ondan. Temel gider ve birazdan koşarak gelir. Anne neden bazı erkeklerin organı büyük bazılarının küçüktür? Oğlum organı büyük olanlar akılıdır, küçük olanlar aptaldır. Temel biraz düşünür ve annesine cevap verir. Biraz önce babamı aptal bir kadınla oynarken gördüm ve git gide akıllanıyordu.
Fıkra Adı..:Fadime Tatilde
Fadime, kocası Temel olmadan ilk defa tatile çıkar. İlk mola yerinden cep telefonuyla Temel'i arar:
-"Kocacım yolculuğum çok iyi gidiyor, bir doktor beyle tanıştık, çok hoşsohbet birisi" der. İkinci molada tekrar arar: "
-Yolculuk çok iyi gidiyor, şu an doktorla yemekteyiz" ...Sabah tatil yöresine varınca tekrar arar: "
-Kocacım otelime geldim, tesadüf doktorla aynı oteldeyiz" ...Temel olaydan kıllanır ama ne yapsın?..Öğle vakti Temel Fadime'yi arar:
-Tatil nasıl gidiyor Karıcım? "
-Çok iyi gidiyor, bizde doktorla yemek yiyorduk, çok eğleniyoruz..." Temel olaydan iyice kıllanmıştır. Öğleden sonra tekrar arar Fadime'yi;
-Tatil nasıl gidiyor..."
-İyi, bizde doktorla havuz başındayız, bana güneş yağı sürüyordu, birazdan havuza gireceğiz..."
-Üzerinde şu an ne var? der Temel.
- Bikinim.
-İyi üstünü çıkart. "
-niye?"
- Çıkartt!..
- Şimdide altını çıkart. "
-niye?"
-Çıkart!..
-Şimdide bacaklarını aç ve güneşe doğru döndür.
-"Tamam ama niye yaptım?"
- Güneş giren yere doktor girmezde ondan.
Fıkra Adı..:Vazelin
Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık... Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış.
- "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım"
Fıkra Adı..:Golf Kazası
Bir grup kadın golf oynamaktadırlar. Kadınlardan biri sert bir vuruş yapar ve top biraz ötede oynayan erkeklerin tarafına gider, ayaktaki erkeklerin birine çarpar, adam ellerini bacak arasında tutarak iki büklüm olur ve yere yıkılır. Kadınlar özür dilemek için o tarafa doğru giderler. Adam yerde kıvranmaktadır. Kadınlardan biri , " Beyefendi kusurumuza bakmayın istemeden oldu çok acıyor mu ? " Adam cevap vermez ve elleri bacaklarının arasında inlemeye devam eder . Kadın " Beyefendi müsaade edin size yardım edeyim ben fizik terapistiyim ." Adam , " Tamam ... tamam birazdan iyi olurum , geçer geçer .. ahh ıhh .. " Kadın ısrar eder " Lütfen bırakın yardım edeyim .. " Adam isteksiz isteksiz " peki " der . Kadın adamın ellerini iki yana açar ve kemerini çözer, pantolonunun üst düğmelerini açtıktan sonra, ellerini oradan içeriye sokarak masaj yapmaya başlar, aradan bir iki dakika geçtikten sonra , " Simdi nasıl hissediyorsunuz? " diye sorar. Adam iyice gevşemiştir , " Gerçekten çok iyi ama , elim hala deli gibi acıyor.
Fıkra Adı..:Daire Kirası
Bir gün adamın biri telekızın birisi ile beş yüz dolara anlaşırlar. Ve geceyi beraber geçirirler. Ancak sabah olup sıra parayı ödemeye gelince, adam cebinde yeteri kadar para olmadığını anlar. Telekıza parası olmadığını, işyerine vardıktan sonra parayı zarfla göndereceğini söyler. Kız da kabul eder. Adam zarfın üzerine daire kirası yazacağını söyler. Adam işyerine vardıktan sonra parayı hazırlarken aslında gecenin o kadar da iyi geçmediğini, beklediği kadarda eğlenmediğini düşünür. Ve kadına beş yüz dolar yerine iki yüz elli dolar göndermeye karar verir. Zarfın üzerine daire kirası olduğunu belirttikten sonra içine de şöyle bir not iliştirir.
-"Hanımefendi size beş yüz yerine iki yüz elli dolar yolluyorum. Çünkü ben; Dairenizin daha önce hiç kullanılmamış olduğunu düşünmüştüm ve dairenizin daha küçük olduğunu sanıyordum... Ayrıca dairenizin ısıtma sistemini de hiç beğenmedim. Daha sıcak olmasını bekliyordum" der. Ve zarfı kurye ile yollar. Kadın zarfı açtığında paranın eksik olduğunu ve yanına bir not iliştirilmiş olduğunu görür. Notu okuduğunda hemen cevap olarak şunu yazar.
-"Beyefendi böylesi güzel bir dairenin daha önce kullanılmamış olabileceğini nasıl düşünürsünüz, Aslında daire hiç de büyük değil. Sizin dairenin içini dolduracak kadar eşyanız olmadığı için size büyük gözükmüş olabilir. Ayrıca ısıtma sistemi de iyidir ancak siz ateşlemeyi beceremediyseniz ben ne yapabilirim.
Fıkra Adı..:Tik
Öğretmen bir gün öğrencilerine sormuş insanlarda istem dışı çalışan şey nedir ? Öğrencilerden biri parmak kaldırıp cevap vermiş. "tik tir hocam" Öğretmen "Aferin oğlum senin adın ne ?" diye sormuş. Öğrenci " Tüleyman hocam" demiş.
Fıkra Adı..:Viyagra
Ufaklık, sokakta oynarken bir kutu Viagra bulur. Bir zamane çocuğu olarak bunun ona neler kazandıracağını şıp diye anlar ve kutuyu cebine atar ! Akşam babasının yanına gider, "Bak sokakta ne buldum! Bir on milyonluk verirsen senin olur ne dersin ?" Şaşıran baba cevap verir, "Aslında fena teklif değil ama neyse ki benim onlara ihtiyacım yok. Git dedene bir sor belki o alır." Ufaklık derhal dedesine gider ve hapları 10 milyona satmayı teklif eder. Dedesi sorar, "Sağ ol oğlum ama bunların iş göreceğinden nasıl emin olacağım ?" "Öfff nerden bileyim dede ! ama televizyonda işe yaradığını söylüyorlardı." "Peki" der dedesi, "Bu gece bir deneyeyim. Eğer işe yararsa yarın paranı alırsın tamam mı ?" Ufaklık teklifi kabul eder ve ertesi sabah dedesini ziyaret eder. Gülümseyen dede torununun eline 50 milyon sıkıştırır. Çocuk şaşırır, "Dede ! Seninle 10 milyona anlaştığımızı sanıyordum ?" "Tamamdır oğlum hepsi senin. 40 milyonu büyükannenden !"
Fıkra Adı..:Temel Kitap Yazarsa
Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der. Pamuk, bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi seks, ikincisi asalet, sonuncusu da de gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabın adını sormuş, Temel de, 'Kontesi kim sikti?' demiş. Orhan 'Afferim, çok güzel olmuş, kontes ile asaleti, sikmekle seksi vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin. Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah, kontesi kim sikti?
Fıkra Adı..:Minareyi çalan kılıfını bulur
İmamın biri imamlık yaptığı bölgedeki bir evli kadına göz koymuş. Nasıl yapsa nasıl etse de bu kadını halletse bir türlü çare bulamamış. En sonunda dayanamayarak kadına durumu açmış. "Hiç kaçarı yok seni halledeceğim. İsterim ki bu senin gönlünle olsun" demiş. Kadın bakmış ki durum ciddi ve kurtuluşu yok, hiç olmazsa buna yerine getiremeyeceği şartlar ileri süreyim ki kurtulabileyim demiş. Bunun üzerine imama: "Tamam ama üç şartım var. Bu üç şartımı yerine getirebilirsen helal olsun her şey sana" demiş ve şartları sıralamış. 1. Bütün ahalinin gözleri önünde içki içeceksin. 2. Bütün ahaliye erkeklik organını çıkarıp göstereceksin. 3. Beni hallederken kocamın gözleri önünde halledeceksin demiş. İmam bu zor şartlar karşısında çok sıkışmış, çok hal çaresi aramış. Sonunda camide vaaz verirken içkinin haram edilmesinin sarhoş edici özelliklerini göstermek amacıyla eline aldığı içki bardağını kafaya dikmiş ve "Ey cemaat işte bazıları bu zıkkımı böyle içip içip avare gibi sokaklarda dolaşıyorlar, benim sarhoşluğum sizlere kötü örnek olsun sizler de içmeyin" demiş. Bunu duyan kadın biraz telaşlanmış ama nasıl olsa geride yerine getirmesi imkânsız olan iki şart daha var diye düşünmüş. İmam geri kalan iki şartı nasıl yerine getireceğini düşüne düşüne, sonunda mahallenin orta yerinde kalabalığın arasında bağırmaya başlamış: "Ey ahali, son zamanlarda ortalıkta bir söylentidir kol geziyor. İmam hötöröf, malını kestirmiş, erkek kılığında dolaşan kadın diye, ve işte görün erkek miyim ibne miyim demiş ve erkekliğini çıkararak halka karşı sallamış. Bunu duyan kadın biraz daha endişelenmiş ama nasıl olsa son şartı yerine getiremeyeceğini düşünerek biraz rahatlamış. Bir gün imam minareye ezan okumaya çıktığında, caminin karşısında bulunan kadının evinin bahçesinde kocasıyla birlikte bahçeyi çapalayıp, düzelttiklerini görmüş ve bağırmış:
- Heeeey! Komşu, güpegündüz, mahallenin orta yerinde evin bahçesinde herkesin gözü önünde karınla iş tutmaya utanmıyor musun?
- Komşu: "Ne iş tutması imam efendi? Bahçeyi işliyoruz burada görmüyor musun? Hiç öyle şey olur mu?"
- İmam: "Ne bahçesi utanmadan iş tutuyorsunuz işte, buradan öyle görünüyor, inanmazsan gel bir de sen bak" demiş. Bunun üzerine imamla koca yer değişmişler ve imam kadının işini bahçede ve kocasının gözleri önünde bitirivermiş. Daha sonra aşağıya inen koca ise:
-"Hocam kusura bakma, gerçekten de oradan öyle görünüyormuş."
Fıkra Adı..:Yeni Düştü
Adamın biri geneleve gitmiş. Mamayla anlaşıp 3.kata çıkarken 1.kattaki odalardan birinin kapısının açık olması dikkatini çekmiş. Merakla içeri kafayı uzatıp bakmış.....,,,,İri kiyim bir zenci ve kucağında pozisyon almış oturan çıtır bir hatun, ama ikisinde de hareket yok öylesine duruyorlar. Adamcağız bana ne ya deyip çıkmış 3.kata, isini görmüş 1 saat sonra aşağı inerken bakmış ki ayni odanın kapısı yine acık ve çıtır hatun o pozisyonda halen zencinin kucağında oturuyor. Neyse inmiş aşağıya ödemeyi yapmış, ama akli yukarda ve dayanamayıp mamaya ''Özür dilerim bir şey sorabilir miyim?'' demiş Mama da ''Tabii buyurun sorun'' demiş. Adam ''1.kattaki zenci ve kucağındaki kız 1 saattir ayni pozisyonda hareketsizce duruyorlar, neden acaba??'' Mama: ''Haaa onlar mi? O kız daha yeni düştü de, kalıba oturttuk kendisini....''
Eğitim Kariyer Diploma Yurtdışı Eğitim Okul
Fıkra Adı..:Kara Kutu
Üç top model, Claudia, Cindy ve Naomi, Uzakdoğu'da bir defileye katılmak üzere uçağa binmişler..Yol saatler sürecek.. Uçak havalanır havalanmaz,Cindy makyaj kutusunu açmış, başlamış süslenmeye.. Ötekiler bakmışlar, bakmışlar.. "Kız şaşırdın mi?..Uçakta seni kim görecek?.. Bu aşırı makyaj niye. Yüzüne yazık" diyecek olmuşlar. "Allah göstermesin"demiş Cindy, "Simdi bu uçak düşerse, kurtarma ekipleri gelir..Bakarlar burada dünya güzeli bir yüz.. Önce beni kurtarırlar!.." Beş on dakika uçmuşlar..Claudia, büyük bir dikkatle bluzunu çıkarmış. Ardından sutyenini.. Belden yukarısı anadan dogma."Üşüttün galiba" demişler, ötekiler.. "Uçakta böyle seyahat edilir mi?..""Yoo" demiş Claudia.. "Tersine aklim çok başımda..Simdi bir kaza olsa, düşsek.. Kurtarma ekipleri gelse, en evvel bu harika memelere takılmaz, en evvel beni kurtarmazlar mi?.. "Biraz daha uçmuşlar.. Bu defa Naomi, hafif doğrulmuş yerinden.. Pantolonunu zarif bir hareketle çıkarmış.. Ardından külotunu indirmiş..Cindy ile Claudia, dehşet içinde bakmışlar Naomi'ye..."Sen çıldırmış olmalısın?.. Bu ne rezalet" diye bağırmışlar. Naomi gülmüş. "Siz ikiniz de genzeksiniz kızlar" demiş. "Bu uçak düşerse gelecek ekiplerin ilk arayacakları şey ne?.. Kara kutu!..
Fıkra Adı..:RAHIP
Bir manastıra yeni bir öğrenci gelmiş. Rahip olmak istiyormuş. Baş rahip onu kabul eder ve okula başlamasını söyler eğitimine başlar derken bir gün bir hocasına sorar . �Hocam burada sex isteğinizi nasıl karşılıyorsunuz?� diye. Hoca onu bodrum katına götürür orada bulunan bir fıçıyı gösterir bak şuradaki fıçının ortasında bir delik var orada gör işini demiş. Gel zaman git zaman hocası bir gün sormuş �nasıl gidiyor, fıçıdan memnun musun ?� demiş. Çocuk �mükemmel bir fikir� demiş, hoca �güzel o zaman hazır ol çünkü yarın fıçıya girme sırası senin� demiş.
Fıkra Adı..:Vazo
Adam ve karısı sabah sabah çok kötü kavga etmişler... Adam kapıyı çarpmış işe gitmiş, kadın da hiç oralı olmamış... derken kadın evde iş yaparken birden kapı çalınır.. Kadın kapıyı açar, karşısında çiçekçi dükkanından gelen bir çocuk ve kucağında da 12 düzine kırmızı gül.. Kadın sevineceği yerde "OFFF ŞİMDİ YANDIM.."demiş... Çiçekçi çocuk sormuş..
- Ne oldu bayan? Gülleri sevmez misiniz? Kadın "çok severim .."demiş... "ama siz bu kadar çiçek ne anlama geliyor bilmiyorsunuz tabii..." Çocuk "hayır bilmiyorum ne demek ?"diye sormuş. Kadın "Bu demektir ki önümüzdeki en az iki haftayı sırtüstü yatmış bacaklarım havaya dikilmiş vaziyette geçireceğim...." Çocuk şaşırmış:
- Niye ki? Evde vazo yok mu?
Fıkra Adı..:Canlı Yayın
Dursun bir gün Amerika ya gider ve bir otele yerleşir. Gece yan odadan garip sesler duyar gidip kapıyı çalar derken güzel bir kadın kapıyı açar sabaha kadar beraber olurlar. Sabah kadın Dursun a çıkarıp 10.000 dolar verir. Dursun sabah hemen köyüne döner olanları Temel�e anlatır Temel de dayanamaz oda gider ve aynı otele yerleşir. Gece oda aynı sesleri duyar gidip kapıyı çalar aynı kadın Temeli içeri çağırır sabaha kadar sevişirler, sabah kadın Temel�e çıkarıp 30.000 dolar verir. Temel merak eder benim arkadaşımla beraber olduktan sonra ona neden on bin$ verdin de bana daha fazla verdin der. Kadın seninki canlı yayın oldu da onda diye cevap verir.
Fıkra Adı..:Kızgın satıcı
Pazar yerinde bir iç çamaşırı satıcısı atlet beşyüz kilot üçyüz bin diye bağırırken,muzip bir adam gelir fiyatları sorar. Atlet beşyüz kilot üçyüz cevabını alınca,bir şey almadan gider. Aynı şeyi birkaç sefer yapınca satıcının dikkatini çeker. Adam beşinci defa gelip aynı soruyu sorunca satıcı Atlet beşyüz,kilot ikiyüzellibin der. Adam sorar:kilodu niye indirdin? Satıcı cevap verir:şimdi ananı sikicem de onun için...
Fıkra Adı..:Vejiteryan
Yorgo ile Helena arkadaşları Agop ve Hayganuş'un yemek davetlerine gitmişler. Yemek masasında yok yoktur. Etlerin enva yi çeşidi , balıklar vb. Anlayacağınız mükemmel bir sofra. Her kez yemekleri afiyetle yerken ev sahibi Hayganuş hiç bir etten yememektedir. Bu olay arkadaşı Helena'nın dikkatini çeker ve merakla sorar. "Hayganuş'cuğum neden hiç et yememektesin" Hayganuş "Ben Vejiteryanım da ondan" " Vejiteryan mı? O nedir ? " " Etyemez kişilere denir . Helena'cığım " " A be Hayganuş senelerden beri Agop'un kini yemektesin O Zerzevattır ? "
Fıkra Adı..:İlk Gece
Bir ermeni mahallesinde çok zengin ama yaşı 80 in üstünde bir adam varmış.Aynı mahalledeki çok fakir ama oldukçada güzel bir genç kızla evlenmek istemiş ve para zoruyla muradına ermiş. Ama zifaf gecesi adam ölmüş,bunun üzerine savcı kızı sorguya çekmiş;
- Anlat bakalım kızım ilk gece ne oldu?
- Valla savcı bey üzerime çıktı titremeye başladı,ben sandım gelooor, meğersem gidooormuşş...
Fıkra Adı..:Berber
Bıçkın delikanlının biri...Berber dükkanından içeriye kafasını uzatmış, o sırada müşterisinin saçını kesmekte olan berbere;
- Usta, demiş, tıraş olacağım, sırada bekleyen var mi acaba? Usta, başını kaldırmış,eliyle 2 işaretini yapmış:
- İki kişi var. İki saat sonra gelirsen yaparım tıraşını.Delikanlı,
- Tamam, oldu ustam, demiş ama gidiş o gidiş... İki gün ortalıkta yok. İki gün sonra ayni berberin kapısında görünmüş:
- Usta, taş olacağım, sırada bekleyen var mı? Bu kez, 3 işareti yapmış usta...
- Üç kişi var. Üç saat sonra gel.
- Tamam, oldu ustacığım, demiş delikanlı ama gidiş yine o gidiş. Üç gün sonra yine kapıda...Delikanlının, iki
- üç günde bir kapısına gelip ayni soruyu sorduğunu ama hiçbir zaman sac kestirmeye gelmediğini gören usta,sonunda fena halde meraklanmaya başlamış:
- Bu delikanlı deli mi divane mi? Neden böyle yapıyor? Ve tamam usta, dedikten sonra nereye gidiyor? Yine bir gün, ayni diyalogun ardından, yanındaki çırağa seslenmiş:
- Oğlum, demiş, çaktırmadan takip et su herifi bakalım. Buradan ayrılınca nereye gidiyor? Çırak yarim saat sonra kapıdan girerken, usta merakla sormuş:
- Adamı takip ettin mi?
- Ettim usta.
- Nereye gitti peki?
- Sizin eve usta!
Fıkra Adı..:KIZ BACI.
Gece bekçisi ünüversitenin arka bahçesini gezerken çalıların arkasından gelen sesle irkilir ve dikkat kesilir. Yaklaştığında görürki bir kızla bir erkek iş tutuyorlar. Hemen bunları iş üstündeyken yakalar ve karakola götürür. karakol'da komiser kıza olayı sorar. Kız:
-Erkek arkadaşımla ders çalışıyorduk... Birden seksi duygularımız kabardı. Ben vajinamı açtım,erkek arkadaşımda penisini çıkardı,tam işe başlayacaktık ki bekçi amca yakaladı. Komiser erkeğe dönerek olayı anlatmasını ister. O da aynen kız gibi anlatır. Bunun üzerine komiser gece bekçisine sorar. Bekçide gençleri dikkatlice dinlemiş ve olayı bilimsel olarak anlamayı planlamıştır.
- Ben çalıların arasından ses duyunca yaklaştım. Baktımki, erkek penisini çıkarmış, kızda... der fakat bir türlü (kızın organının ismi) aklına gelmez. Bunun üzerine kıza dönerek:
-Kız Bacı... der.
-Senin amın adı neydi?